21.04.2017

HZ. PEYGAMBER VE GÜVEN TOPLUMU KONFERANSI

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 1989 yılından bu yana, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kainatı şereflendirmesi anısına, her yıl düzenli olarak Nisan ayında “Kutlu Doğum Programları düzenlenmektedir. Bu programları her yıl farklı bir temayla işleyen Diyanet İşleri Başkanlığı, bu seneki temayı “Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” olarak belirledi.

Ülkemizin her yerinde coşkulu bir şekilde kutlanan bu programlar ilimizde de birçok programla icra edilmektedir.

İl Müftülüğümüz tarafından organize edilen Kutlu Doğum Konferansı “Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” teması altında 20 Nisan’da saat: 20.00’ de Batman Kültür Merkezi Konferans Salonunda gerçekleşti.

Düzenlenen bu programa Vali Ahmet DENİZ, Belediye Başkan Vekili Ertuğ Şevket AKSOY, Cumhuriyet Başsavcısı Şenol TAŞKALE, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın DURMUŞ, Vali Yardımcısı Mekan ÇEVİREN, Emniyet Müdürü Ali AKKAPLAN Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zekeriya GÜLER, kamu kurum yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

İl Vaizlerinden İbrahim Halil YAKUT’un Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan İl Müftümüz Turgut ERHAN şunları söyledi: Allah (cc) Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim de ‘’Daima Allah’a sığınma ve güvenmeyi, ahlaklı olmayı, herkese iyi muamelede bulunmayı, herkesin iyiliğini istemeyi, özde ve sözde doğru, adaletli, alçak gönüllü, sabırlı, nefsine hakim, ana ve babaya itaatkar, emanetlerine riayet eden, iyiliği emredip kötülükten sakınan, şükür sahibi, hoş görülü ve bağışlayıcı olmayı, yalancılık, hilekarlık, aldatıcılık yapmamayı, hainlik etmemeyi, iftirada bulunmamayı, cimrilik, israf, ihtiras, kıskançlık ve kinden  uzak durmayı, geçim korkusuyla çocukları öldürmemeyi, kan dökmemeyi, zulme sebep olmamayı, zalimlere yardım etmemeyi, nefis ve şeytanın şerrinden korunmayı, gıybet, dedikodu, içki, kumar, fuhuş gibi her türlü kötülükten uzak durmayı, yapılan iyiliği başa kalkmamayı ve iyiliğe karşı nankörlük etmemeyi’’ emir ve tavsiye ederken, peygamberlerin ahlak ve meziyetleri de hep bu doğrultuda olmuştur.

Bugün insanlık küresel ölçekte bir güven bunalımı yaşıyor. Ahlak ve hukuk tanımayan karanlık ve kuralsız savaşların pençesinde, güvenen ve güvenilen olması gereken İslam coğrafyası üzülerek ifade edelim güvenini kaybediyor. İslam dininin yeryüzüne kazandırmak istediği can emniyeti, mal emniyeti, din emniyeti, akıl emniyeti, nesil emniyeti dahi yara alıyor. Bir tarafta fitne, ihanet ve terör diğer tarafta iftira, yalan ve karalama Müslümanları kasıp kavuruyor.

Vahyi ilahiden önce yaşadığı toplumun güvenini kazanmış bir peygamberin ümmeti olarak, O’nun  doğruluk, dürüstlük ve güven bezeli karakterini benimsemiş, yüksek ahlakını özümsemiş, Kur’an ve Sünnet ’in aydınlattığı yolda, istikamet üzere yürüyen Müslüman bir birey olmak istiyorsak, her şey den önce kendimize “ben güvenilir bir Müslüman mıyım?” nefsi muhasebesini sorarak başlayabilmemiz gerekir.  Dünyanın dört bir yanındaki mazlum Müslümanları poyraz misali zulümler kuşatmışken ve tüm İslam coğrafyası ılık bir samyeline muhtaç beklerken, toplumsal güveni inşa edip yeryüzünü imar etmek her Müslümanın insani ve islami görevidir.

Daha sonra İl Valisi Ahmet DENİZ kürsüye çıktı. "Alemlere rahmet olan Peygamber Efendimizin (s.a.v.) 1446. kutlu doğumuna vurgu yapan Vali DENİZ konuşmasını şöyle devam ettirdi: Her insanın güvenebileceği bir dostu ve ya bir arkadaşının olması çok önemlidir. Ama öyle bir çağda yaşıyoruz ki, güvensizlik had safhada. Dünyanın her yerinde kan ve gözyaşı almış başını gidiyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin 'İslam'ı terörle anarak hedef göstermeye çalıştıklarını ifade eden Vali Deniz,  "Bu saldırıları boşa çıkartmak için Yüce Peygamberimizi rehber edinmeliyiz, O’nu anlamalı ve anlatmalıyız dedi.

     Son olarak, İl Müftülüğümüzün düzenlediği bu konferansa konuşmacı olarak davet edilen Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zekeriya GÜLER konuşma yaptı. “Güvenin” felsefi boyutuna da değinen Prof. Dr. Zekeriya GÜLER şunlara dikkat çekti: Her konuda bizlere örnek olan Hz. Peygamber (a.s.v) özellikle güven konusunda da bizlere çok güzel bir örnektir. Bu güveniyle Müşriklerin bile takdirini kazanan Efendimiz (s.a.v) bizlere, güvenen ve güvenilen bir ümmet olmamız için hem tavsiyelerde bulunmuş hem de yaşantısıyla bizlerin bu güveni ilelebet muhafaza etmemiz için örnek teşkil etmiştir.

“İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız”, “Kendiniz için istediğinizi kardeşiniz için de istemedikçe iman etmiş olamazsınız.” Hadisi-i Şeriflerine uygun olarak hareket etmemiz gerekir.

Peygamberimizin (s.a.v), “Mü’min güvenen ve güvenilendir”, "Mü’min başkalarının, elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir” uyarılarına değinen Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zekeriya GÜLER; Bir  Mü’min olarak, Ne zaman ki birbirimize güvendik, birbirimize sırt çevirmedik, birbirimizin dertleriyle dertlendik ve ne zaman ki din kardeşimizi kendimize tercih ettik, işte o zaman Peygamber Efendimizin (a.s.v) bahsettiği güvenen ve güvenilen insan oluruz dedi.

Program, Diyanet İşleri Başkanlığımızın hazırladığı, bize aslımızı hatırlatan, insanlığa bir emniyet ve güven olarak gelen İslamın birer ferdi olduğumuzu hatırımıza getiren sinevizyon gösterisi ve İl Müftülüğü İlahi Korosu ekibinin ilahi ve kasideleri ile sona erdi.