04.10.2017

İl Müftümüz ERHAN'dan Camiler ve Din Görevlileri Haftası Mesajı

İl Müftümüz Turgut ERHAN, "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" münasebetiyle İslam medeniyetinde önemli yeri bulunan camilerin önemine dikkat çekti. İslam medeniyeti cami merkezli bir medeniyettir.

"Camiler ve Din Görevlileri Haftası"nın bu yılki ana temasının "Cami, Şehir ve Medeniyet" olduğunu belirten İl Müftümüz ERHAN, hafta boyunca etkinlikler gerçekleştireceklerini ifade etti.

ERHAN, "Tarihten bugüne kadar önemli müesseseleriyle beraber teşekkül eden medeniyetleri Müslümanlar tecrübe ve birikimleriyle hem oluşturmuşlar hem de bütün insanlığa sunmuşlardır. Medeniyetin teşekkülünde ve gelişmesinde merkezi olabilecek hususların ana omurgasını hiç şüphesiz şehirler oluşturur. Şehirler o medeniyetin oluşmasında en büyük etkendir. Bu şehirlerde aynı zamanda medeniyetin maddi kalıpları olarak orada yaşayanların inançlarını ve düşünce dünyalarını yansıtan hususları barındırırlar. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi Müslümanların kurmuş oldukları şehirlerdir." dedi.

Şehirler ve medeniyetin en önemli merkezlerinin camiler olduğunu belirten ERHAN, "İşte bu medeniyetin omurgalarını oluşturan şehirlerin içerisinde bulundurulan ve insanların inançlarını gösteren en önemli merkezler hiç şüphesiz camilerdir, medreselerdir, hanlardır, hamamlardır, çeşmelerdir. Peygamberimizin (sav) o hicret yolculuğunda ilk olarak Kuba Mescidi'ni, Medine’ye ulaştığında ise Mescid-i Nebevi’yi inşa ettirmiş olması bir şehrin kurulacakken cami merkezli olmuş olmasını, bir şehrin modelinin cami etrafında teşekkül etmesi gerektiğini göstermesi açısından çok büyük bir ışık olarak önümüze koyduğu bir husustur." diye konuştu.


"Cami merkezli kurulmayan şehirde yaşayan insanların önce kültürlerini, sonra da dinlerini kaybetmekle karşı karşıya geldiklerini görüyoruz"


İslam medeniyetinin cami merkezli bir medeniyet olduğunu söyleyen ERHAN, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şehirlerin içerisindeki mabetlerini kaybeden toplumların bir kimlik kaybına uğradığı ve belleğini yitirdiğini çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Bundan 30-40 yıl önce Avrupa’ya giden vatandaşlarımızın da bir araya gelme ve toplanma, kültürlerini, örf ve adetlerini, geleneklerini korumak ve kollamak üzere bir cami etrafında hemen bir araya geldiklerini, cami merkeziyle ancak o dinlerini ve kültürlerini koruduklarını görüyoruz. Eğer cami merkezli kurulmayan şehirde yaşayan insanların da önce kültürlerini, sonra da dinlerini kaybetmekle karşı karşıya geldiklerini görüyoruz. Bu açıdan cami merkezli bir medeniyetin Müslümanlar tarafından önemli bir husus olarak görülmesi gerektiğini ifade etmek gerekir."


"Camiler, müminlerin bir araya geldiği, kucaklaştığı mübarek yerlerdir"

Camilerin yeryüzünün en şerefli mekânları, Allah’ın anıldığı, zikredildiği ve tevhit inancının bayraklaştırmış olduğu ana merkezler olduğunu vurgulayan ERHAN, "Camiler, müminlerin bir araya geldiği, kucaklaştığı mübarek yerlerdir. Camilerimiz, dargınların barıştığı, küslerin selamlaştığı, kin ve nefretin unutulduğu, intikam duygularının da frenlendiği, haksızlığın, zulmün de son bulduğu bir iyilik merkezleridir. Yine bilmediklerimizi öğrendiğimiz, ilmimizi, sevgimizi artırdığımız, irfanımızı yükselttiğimiz, nefsimizi terbiye ettiğimiz, iyi arkadaş edindiğimiz ve çevremizi tanıdığımız sosyal kurumlar ve mekânlardır." ifadelerini kullandı.

"Caminin çocuk, gençlerle buluşması caminin gelecekle buluşması demektir"

Medeniyetlerin ancak camilerle var olduğunu kaydeden ERHAN, "Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nda camiyi kendi başına boş ve yalnız bırakacak şekilde onu mahzun ve kederli hale bırakmamaktır. Caminin mahzun ve kederli olması demek içinin boş olması demektir. İçinin boş olmaması için de bugün camiyle hemhal olmuş olan olgun yaştaki insanlarımızın çocukların ellerinden tutarak cami-çocuk buluşmasını gerçekleştirip, cami-gençlik buluşturulması noktasında ellerinden gelen katkıyı herkesin sunmasıdır. Zira caminin çocuklar ve gençlerle buluşması caminin gelecekle buluşması demektir. Camileri geleceğimiz olan bu çocuk ve gençlerimizle buluşturduğumuz zaman işte geleceğimiz o zaman aydınlık olacaktır. Allah’a ibadet eden ve tevhit inancını bayraklaştıran nesil, hiçbir zaman beldemizde, mahallemizde, yöremizde eksik olmayacaktır." açıklamasında bulundu.

"Abidevi camiler maalesef Batman’ımızda oldukça sınırlı sayıdadır"

Yeni yerleşim alanları açılırken cami yerinin özenle seçilmesi gerektiğine dikkat çeken ERHAN, son olarak şunları söyledi: "Camilerimiz oldukça önemlidir. Bir mahallede, beldede, yörede yeni bir alanın kurulması cami merkeziyle beraber oluşturulması gerekir. Ama üzülerek ifade ederim ki; abidevi camiler maalesef Batman’ımızda oldukça sınırlı sayıdadır. Özellikle yeni yerleşim alanları açılırken cami yerlerinin özenle seçilmesi gerekir. Yetkililerden de arzu ve isteğimiz odur. Camiyi göz ardı edici değil, camiyi o iskâna açılan yerlerin merkezine oturtarak o şekilde mahallenin kurulmasına dönük adımların atılması bizim geleceğimize, milli ve manevi duygularla mücehhez hale getirecek bir topluma dönük atmış olduğumuz adım olacaktır."