İl Müftülüğümüz ve Batman Üniversitesi tarafından gerçekleşen “Din ve Değerlerimiz” Konulu panel Batman Üniversitesi konferans salonunda gerçekleşti.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü münasebetiyle düzenlenen etkinlikler kapsamında gerçekleştirilen “15 Temmuz Din ve Değerlerimiz” konulu panele konuşmacı olarak İl Müftümüz Turgut ERHAN katıldı.
Panel, Batman Valisi Sayın Ahmet DENİZ, İl Müftümüz Turgut ERHAN, Batman Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Aydın DURMUŞ, Belediye Başkan Vekili Ertuğ Şevket AKSOY, Batman Üniversitesi Akademisyenleri, Kurum amirleri, STK temsilcileri ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşti.
Panelde “15 Temmuz Din ve Değerlerimiz” konusu işleyen İl Müftümüz Turgut ERHAN, “Gizli ve karanlık emellerine ulaşmak için her türlü yolu mübah gören, dini ve dinî duygulan istismar eden; milletimizin zekâtını, sadakasını, kurbanını çalan, evladını elinden alan, dinimizin temel değerlerini ve kavramlarını tahrif ve tahrip eden, gayr-i İslâmî ve gayr-i ahlakî tutum ve davranışlarla fitne, fesat, yalan ve desiselerle kendine insan ve imkân devşiren, devletin tüm organlarına sızarak, milletin geleceğini ipotek altına almaya çalışan ve son darbe girişimiyle millet tarafından suçüstü yakalanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/ PDY) dinî bir oluşum olarak nitelenemez. Din adına, Allah adına insanların manevi duygularını istismar ederek kurulan yapıların İslam’dan onay alması mümkün değildir.” Dedi.
FETÖ/PDY din kisvesi altında bir güç ve çıkar hareketi olduğunu vurgulayan İl Müftümüz ERHAN, “Din üzerinden menfaat elde etmenin ve nüfuz oluşturmanın herhangi bir dinî temeli yoktur. Önceleri sözde “Hizmet hareketi” iken, doksanlı yıllardan itibaren cebir, hile, entrika, montaj ve şantaj veya psikolojik baskı yöntemleriyle tahsil edilen bir “Himmet hareketi’ne dönüşmüştür. Elde ettiği güç ile örgütün lideri neredeyse Türkiye’de iktidarları, siyasi partileri, ordu ve emniyetteki hiyerarşiyi hatta basın ve medyadaki dengeleri tanzim etmeye kalkışmıştır.” Dedi.
İl Müftümüz ERHAN, “Bu tür dinî yapıların toplumu bir kez daha aldatmasına fırsat vermemek için, din eğitim ve öğretim politikaları yeniden değerlendirilmeli ve bu çerçevede her seviyede din eğitimi ve öğretimi gözden geçirilmelidir. Din İşleri Yüksek Kurulu marifetiyle -özgürlüklerine müdahale edilmeksizin- Türkiyede din hizmetine ve din eğitimine destek veren sivil dinî-sosyal teşekküllerle, İslam’ın tarih boyunca medeniyetler kuran ana yolundan ayrılmamak, her türlü ifrat ve tefritten uzak kalmak, daha şeffaf ve denetlenebilir yapılar olmak yönünde ortak çalışmalar yapılmalıdır. Dini ve maneviyatı kirletmekten kaçınmayan bu hain saldırı neticesinde pek çok vatandaşımızın bilhassa genç nesillerin maneviyatını derin bir bunalım ve çıkmaza sürükleme potansiyelini bertaraf etmek için özel çalışmalar yapılmalıdır.” Dedi.