Peygamber (sav)’in Recep ayının 27 gecesinde Mescid-i Haram dan Mescid-i Aksa’ya götürülmesine Oradan da, Sidretü’l-Münteha adı verilen yüce makama ve mana iklimine yükselişinin feyiz ve bereketine ulaşma maksadıyla tüm dünyada olduğu gibi İlimizde de bu mübarek gece coşkuyla idrak edildi.
İlimiz Şevket Başak Camii’nde de idrak edilen bu mübarek gecenin önemine binaen cemaate hitap eden İl Müftümüz Turgut ERHAN; “Kur’an-ı Kerim de “Bir gece kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O gerçekten işitendir görendir.” Buyururken bu hadisenin anlatıldığı İsra süresinde de Allah’tan başkasına kulluk etmemenin, ana babaya iyi davranmanın, akrabanın, yoksulun yolda kalmışın hakkını vermenin, cimrilikten ve israftan uzak durmanın, fuhuş ve zinaya yaklaşmamanın, cana kıymamanın, yetim malına el uzatmamanın, verilen sözü tutmanın, ölçü ve tartıda doğruluğa dikkat etmenin, hakkında bilgi sahibi olunmayan konuların üzerinde durmamanın, yeryüzünde gurur ve kibirle yürünmemesi ve büyüklük tasalanmaması gerektiğinin üzerinde duruyor.
Hiç şüphesiz Peygamber (sav) madden yaşadığı bu yükselişe O’nun miraçtan getirdiği hediyelere sarılarak mana âleminde erişmek mümkündür. Bu bağlamda her gün beş kere Allah(cc)’ ın bizzat kendisinin kullarını kurtuluşa ve ferahlamaya davet ettiği namaz ibadeti buna en büyük vesiledir. Çünkü namaz insanın Allah(ac)‘ i birlemesinin O’nun azamet ve şanının yüceliğini kabul etmesinin ete kemiğe bürünmüş halidir.
Namazda Allah (ac)’i görüyormuşçasına ibadet ve taatini yerine getiren Mümin’in Allah(cc)’ a karşı takındığı tavır, sevgi, saygı, ihlas ve ihsanını hayatının bütününe nakış nakış işlerse Peygamber(sav)‘ in miracının rayihalarını manen koklama şerefi ile müşerref olur.
Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): "Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlamızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et” buyururken kamil imanın, dua ve tövbe adabının üzerinde dururken, Peygamber (sav) ise Allah’a ortak koşmayanların affedileceğini müjdeliyor.
Yaşam boyu türlü imtihanların içerisinde canı, malı, nefsi, evladı, makam ve mevki ile bu meşakkatli yolda Allah’ın rızasını kazanmayı arzulayan insanoğlunun ibadet, dua ve tövbeyle beraber gösterdiği sabrı, metaneti, feraseti ve basireti miracî yükselişine vesile teşkil edecektir. İnşallah...” dedi.
Şevket Başak Camii’nde idrak edilen bu kandil programı Türkçe, Kürtçe, Arapça Mevlid-i Şerifin yanında ilahiler kasideler, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle ve İl Müftümüz Turgut ERHAN’ın yaptığı duayla tamamlandı.
Programın sonunda vatandaşlara kandil simidi dağıtıldı.