19.05.2016

"Beratımızı Alalım Bu Gece”

Rahmet, mağfiret ve arınma mevsimi Ramazan-ı şerife adım adım yaklaşıldığının habercisi, kurtuluş, af ve arınma gecesi olan Berat Kandili’ni cumartesini pazara bağlayan gece idrak edeceğiz.

Kurtuluş af ve arınma gecesi olan bu mübarek geceye bizleri bir kez daha eriştiren Cenab-ı Hakk’a ne kadar hamd-ü sena etsek, ne kadar şükretsek azdır. Zira bu geceler, dünyanın koşuşturması içerisinde varlık ve gayesini unutan insanın kendini bilmesi ve Yüce kudret karşısında ki acziyetinin farkına vararak ibadet, taat ve Yaratıcıya karşı şükrünü artırmasının bir vesilesidir. Yeniden düşünme, tövbe ederek geçmişi affettirme, dua, azim ve kararlılıkla geleceği inşa etme imkânına kavuşma anlarıdır. Her an günah lekeleriyle kirlenen dudakları duaya, gönülleri dergâha yöneltmek için verilmiş olan büyük bir fırsattır. İnsanların hayat defterine hayırların kaydedilmesine, hataların affedilmesine, sevapların verilmesine vesile teşkil eden bir nimettir.

Berat Kandili, Yüce Rabbimiz nezdinde beratımıza vesile olduğu, Rabbimizin affediciliğine ve bağışlayıcılığına sığınmayı öğrettiği gibi, kendimize, ailemize, din kardeşlerimize, insanlığa ve tüm kâinata karşı affedici ve bağışlayıcı olmayı öğretir. Berat, kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür. Yüce Yaradan’ın affına erebilmek için yaratılanı hoş görme ve affetme günüdür.

Bu kandil, beratımızı almamızın ancak, hayat rehberimiz olan Kur’an-ı Kerim’i anlamakla, yaşamakla, Sevgili Peygamberimiz (sav)’in bizlere miras bırakmış olduğu sünnetini ve evrensel ahlaki erdemleri hayatımıza yansıtmakla mümkün olacağını öğretir.

Bugün zulümlerin, savaşların, çatışmaların, cinayetlerin, terör ve şiddetin, cehaletin, geri kalmışlığın yaşandığı bir zaman diliminde, Müslümanların her türlü şer odaklarına karşı basiretli, ferasetli ve uyanık olmaları, en başta kendi aralarında barış ve kardeşliği tesis etmeleri ve tüm insanlık için tehlike arz eden terör ve şiddet olaylarının bir an önce sona ermesi ve İslam coğrafyasının bir acı ve elem coğrafyası olmaktan çıkması için gayret göstermeleri ve bir durum değerlendirmesinin ardından Yüce Yaratan’a niyazda bulunmaları gerekir.

 Yüce Yaratanın Rahmetiyle tecelli ederek, Yok mu af dileyen, onu affedeyim. Yok mu rızık isteyen ona rızık vereyim. Yok mu bir derde mübtela olan ona afiyet vereyim. Yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen diyerek sabaha kadar devam edecek olan bu gece de, beratını alanlardan olmamızı temenni ediyor, barış, huzur ve güven içerisinde arınmış gönüllerle, Ramazan-ı şerife girmeyi nasip etmesini Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyorum.

 Turgut ERHAN

 Batman İl Müftüsü