03.05.2016

Mirac Kandili Ve Mü’minin Miracı Olan Namaz

Yüce Rabbimiz’in Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’e ihsan ettiği mucizelerden biri de İsra ve Mirac mucizesidir. İsra ve Mirac mucizesinin gerçekleştiği, ilahi rahmet ve lütuflarla dolu olan ve Receb ayının 27. Gecesinin şahit olduğu “büyük buluşma”, Salı gününü Çarşamba gecesine bağlayan (yarın) gecedir.

         

İsra: Peygamberimiz Hz. Muhammed (as)’in geceleyin Mekke’deki mescid-i Haramdan Kudüs’ deki Mescid-i Aksa’ ya götürülmesi, Mirac ise Mescid-i Aksa’ dan semaya, oradan da Allah’ın huzuruna yükselmesidir.

         

          Mirac öncesi Sevgili Peygamberimiz pek çok sıkıntılı günler geçirmiştir. Mekke müşriklerinin müslümanlar üzerindeki baskısı, zulmü artmış, ayrıca Peygamberimiz kısa aralıklarla hanımı Hz Hatice ve amcası Ebu Talib’i kaybetmiştir. İslam’a davet için gittiği Taif’den taşlanarak geri çevrilmiş, üzüntü ve sıkıntı içerisinde Mekke’ye dönmüştür. İşte böyle bir ortamda Yüce Allah Peygamberimizi miraca davet etmiştir.  

 

         Bu mübarek gece İsra Suresi’nin ilk ayetinde Şöyle anlatılmaktadır: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz mescid-i Aksa’ ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir”.

 

Yüce Mevla; Her gün yatsı namazından sonra mihrabiye olarak okuduğumuz Bakara Suresi’nin son iki ayetini bu gece vahyetmiş,  Allah’a şirk koşmayanların cennete gireceğini yine bu gece müjdelemiş,  müminin miracı olan beş vakit namazı da bu gece farz kılmıştır.

 

Miracın özünde her türlü kötülükten arınmak, ruhen ve bedenen Allah’a yönelmek ve teslim olmak, İlahi rahmet ve berekete kavuşmak vardır. Müminin miracı da namazdır. Namaz Allaha yaklaşmanın yolu, ona yükselmenin basamağı, bütün ibadetlerin özü ve özeti, Allah’ı sürekli hatırlamanın vesilesidir. Aynı zamanda Namaz, dinin direği, imanın alameti, amellerin en faziletlisi ve Allah’a en sevimli olandır.

 

Peygamberimiz miraçta Allah’ın huzuruna nasıl çıkmış ise Mümin’de namazda doğrudan Allah’ın huzuruna çıkar ve ona kulluk eder. Mümin’in bu şuurla kıldığı namaz,  onun için bir miraçtır. Bundan dolayı Namaz, tam bir teslimiyetle, huşu ve tevazu içerisinde, Allah’ın büyüklüğü ve yüceliği karşısında ürpererek, kalbimizi ve bütün varlığımızı O’na bağlayarak kılınmalıdır. Çünkü kulun Allah’a en yakın olduğu an, secde halidir.

 

       Namazın ve Miracın özüne ulaşmak, her türlü kötülükten, çirkinlikten nefsimizi arındırıp kulluk bilincine ulaşarak, Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmekle, gönül ve ruh dünyamızda yükseliş ve arınmayı gerçekleştirmekle,  ahlaki erdemleri elde etmekle mümkün olur.

 

         Bu kutlu gece de, daha güzel bir dünya ve daha erdemli bir hayat için dua edelim. Bu duygu ve düşüncelerle miraç kandilinizi tebrik eder, bu gece de yapılan duaların, bütün insanlığın hidayetine, kurtuluşuna ve huzuruna vesile olmasını Cenâb-ı Haktan niyaz ederim.

 

 

Turgut ERHAN

Batman İl Müftüsü